Miras Reddi Nasıl Yapılır?

Miras hukuku, bir kişinin ölümüyle mal varlığının (aktif ve pasifler) mirasçılarına nasıl intikal edeceğini düzenleyen hukuk dalıdır. Ancak bazı durumlarda, mirasçılar kendilerine kalan mirası kabul etmek istemeyebilirler. Özellikle miras bırakanın borçlarının, alacaklarından fazla olması durumunda, mirasçılar için mirasın reddi bir hak ve bir korunma mekanizması olarak ortaya çıkar. Türk Medeni Kanunu (TMK) mirasın reddi müessesesini detaylı bir şekilde düzenlemektedir. Bu makale, mirasın reddi kavramını, türlerini, başvuru süreçlerini ve önemli hukuki sonuçlarını Türk yargı sistemine uygun, kurumsal ve bilgilendirici bir dille açıklamayı amaçlamaktadır.


Mirasın Reddi Kavramı ve Hukuki Temeli

Mirasın reddi, mirasçının, miras bırakanın ölümüyle kendisine intikal eden mirası (aktif ve pasifleriyle birlikte) kabul etmeyerek mirasçılık sıfatını terk etmesidir. Mirasın reddi hakkı, mirasçının hem miras bırakanın borçlarından sorumlu olmasını engellemek hem de iradesine aykırı bir mirasçılığa zorlanmamasını sağlamak amacıyla tanınmıştır.

Mirasın reddi hakkı, Türk Medeni Kanunu’nun 605. ve devamı maddelerinde “Mirasın Reddi” başlığı altında düzenlenmiştir. Kanun, mirasçılara bu hakkı kullanmak için belirli bir süre ve usul öngörmüştür.

Mirasın reddi, mirasçı tarafından yapılan tek taraflı bir irade beyanıdır. Bu beyanın geçerli olabilmesi için kanunda belirtilen şekil şartlarına uyulması zorunludur.


Mirasın Reddi Türleri: Gerçek Red ve Hükmen Red

Türk hukukunda mirasın reddi iki temel şekilde gerçekleşebilir:

  1. Gerçek (Hakiki) Red (TMK m. 605/I): Gerçek red, mirasçının kanuni süre içerisinde, açıkça ve iradi bir şekilde mirası reddettiğini beyan etmesidir. Bu tür ret, mirasçının aktif bir şekilde mirası kabul etmeme iradesini ortaya koymasıyla gerçekleşir.
    • Şekil Şartı: Gerçek red, mirasçıların Sulh Hukuk Mahkemesi’ne yapacakları sözlü veya yazılı beyanla gerçekleştirilir. Mahkeme, bu beyanı bir tutanağa geçirir ve reddi beyan eden mirasçıya, istemesi halinde bir belge verir. Bu, mirasın reddinin resmiyet kazanması ve hukuki geçerlilik sağlaması açısından kritik bir adımdır.
    • Süre: Mirasın reddi süresi, mirasçıların miras bırakanın ölümünü öğrendikleri tarihten itibaren üç aydır. Bu süre hak düşürücü bir süredir; yani bu süre içinde red beyanında bulunulmazsa, miras mirasçı tarafından kayıtsız şartsız kabul edilmiş sayılır (TMK m. 606). Eğer mirasçılık sıfatı sonradan öğrenilmişse, üç aylık süre bu öğrenme tarihinden itibaren başlar.
  2. Hükmen Red (TMK m. 605/II): Hükmen red, miras bırakanın ölümü tarihinde borçlarının aktiflerinden (mal varlığından) daha fazla olduğunun tespiti durumunda mirasın kendiliğinden reddedilmiş sayılması halidir. Bu durumda, mirasçıların ayrıca bir red beyanında bulunmalarına gerek yoktur; ancak bu durumun tespiti için dava açılması gerekebilir.
    • Şartlar: Miras bırakanın ölümü tarihinde ödemeden aczinin (borçlarının aktiflerinden fazla olduğunun) açıkça belli olması veya resmi defter tutulması sonucunda tespit edilmesi gerekir.
    • Tespit Davası: Eğer miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli değilse, mirasçılar Sulh Hukuk Mahkemesi’nde “Mirasın Hükmen Reddi Davası” açarak bu durumu tespit ettirebilirler. Bu dava için herhangi bir süre sınırlaması yoktur.
    • İstisnalar: Hükmen red, mirasçıların mirası kabul anlamına gelecek açık veya örtülü davranışlarda bulunmaları durumunda uygulanamaz. Örneğin, miras mallarını kullanmak, yönetmek veya miras bırakanın borçlarını ödemeye teşebbüs etmek hükmen red hakkını ortadan kaldırabilir.

Mirasın Reddi Sürecinde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Mirasın reddi kararı almadan ve uygulamaya geçmeden önce bazı önemli noktalar göz önünde bulundurulmalıdır:

  • Süreye Riayet: Gerçek red için üç aylık hak düşürücü süreye kesinlikle riayet edilmelidir. Bu süre kaçırıldığında miras kayıtsız şartsız kabul edilmiş sayılır.
  • Tamamen Red: Mirasın reddi, mirasın tamamını kapsar; mirasın bir kısmını reddetmek veya şartlı olarak reddetmek mümkün değildir (TMK m. 609/I).
  • Mirasçılık Sırasına Etkisi: Mirasın reddedilmesi halinde, reddeden mirasçı mirasçılık sıfatını kaybeder ve miras, sanki reddeden mirasçı mirasbırakandan önce ölmüş gibi, onun altsoyuna (varsa) geçer. Eğer reddeden mirasçının altsoyu yoksa, miras diğer yasal mirasçılara intikal eder (TMK m. 611/I).
  • Alacaklıların Korunması: Mirasçının, alacaklılarına zarar verme kastıyla mirası reddetmesi durumunda, alacaklılar belirli şartlar altında mirası reddetmeyen mirasçılara karşı dava açabilirler (TMK m. 610/III).
  • Mirasçıların Bilgilendirilmesi: Terekenin borca batık olup olmadığı konusunda şüphe duyulan durumlarda, mirasçıların tüm tereke hakkında detaylı bilgi edinmeleri (banka hesapları, borçlar, alacaklar, mal varlığı vb.) önemlidir.

Mirasın Reddi İçin Gerekli Belgeler (Gerçek Red İçin)

Gerçek red beyanında bulunmak için genellikle aşağıdaki belgelere ihtiyaç duyulur:

  • Mirasçıya Ait Kimlik Belgesi (Nüfus cüzdanı veya pasaport)
  • Miras Bırakanın Ölüm Belgesi (Ölüm Kayıt Örneği)
  • Mirasçılık Belgesi (Veraset İlamı) – Eğer henüz çıkarılmamışsa, Sulh Hukuk Mahkemesi’nden bu belge de talep edilebilir.
  • Reddedilecek Mirasın Durumuna İlişkin Bilgiler (varsa, terekenin borçlu olduğuna dair emareler)

Sonuç ve Profesyonel Destek

Mirasın reddi, mirasçıları olası borç yükümlülüklerinden koruyan önemli bir hukuki müessesedir. Ancak bu sürecin doğru ve eksiksiz bir şekilde yürütülmesi, hak kayıplarının önüne geçilmesi açısından hayati öneme sahiptir. Özellikle üç aylık hak düşürücü süre, mirasın borca batık olup olmadığının tespiti, altsoya geçişin hukuki sonuçları gibi konularda bilgi eksikliği veya hata, ciddi hukuki sonuçlara yol açabilir.

Bu nedenle, mirasın reddi ile ilgili herhangi bir adım atmadan önce veya bu süreçle ilgili şüpheleriniz varsa, konusunda uzman bir miras hukuku avukatından profesyonel hukuki destek ve danışmanlık almanız şiddetle tavsiye edilir. Bir avukat, terekenin durumunu değerlendirmenize, yasal sürelere riayet etmenize ve mirasın reddi beyanınızı usulüne uygun şekilde yapmanıza yardımcı olacaktır.


Bu makalede sunulan bilgiler, Türk Medeni Kanunu ve ilgili mevzuat çerçevesinde mirasın reddi konusunda genel bir bilgilendirme amacı taşımaktadır. Yasal düzenlemeler ve yargı uygulamaları zaman içerisinde değişebilir. Her somut olayın kendine özgü koşulları bulunduğundan, bu makaledeki bilgilerin hukuki danışmanlık yerine geçmediğini önemle belirtiriz. Güncel bilgiler ve sizin özel durumunuza ilişkin hukuki görüş almak için lütfen bizimle iletişime geçiniz.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir